Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | doğal yer | natural place n. |
Turc | Anglais | |
---|---|---|
General | ||
General | bitkilerin doğal yetiştiği yer | habitat n. |
General | tarihi değeri ya da doğal güzelliği sebebiyle sıkça ziyaret edilen yer | showplace n. |
General | doğal, normal veya uygun yer | sphere n. |
Petrol | ||
Petrol | petrol, doğal gaz gibi kaynakların yer altından çıkarılması faaliyetleri | upstream activities n. |
Anatomy | ||
Anatomy | vücutta yer alan doğal oyuk | cavum n. |
Environment | ||
Environment | (federal doğal koruma alanı sınırları içerisinde yer alan) parsel arsa | inholding n. |
Geography | ||
Geography | kanada'nın newfoundland adasının doğu kesiminde yer alan, çeşitli doğal alanlara ev sahipliği yapan bir bölge | terra nova national park n. |
Geography | güney afrika'nın kuzeydoğusunda yer alan bir doğal hayatı koruma alanı | kruger national park n. |
Geography | göz hizasında yansıtılan ve manzaranın doğal ufuk çizgisine yerleştirildiği görselde yer alan hayali çizgi | horizon n. |
Geology | ||
Geology | yer kabuğunun doğal güçlerle biçim değiştirmesinden kaynaklanan | tectonic adj. |